29.08.2016

KURBAN KONUSUNDA BİLMEMİZ GEREKENLER

1-    Kurban Ne Demektir:  Kurban, sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey anlamına gelir. Dini terim olarak Kurban; Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasını elde etmek için İbadet maksadıyla belirli bir vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne göre boğazlamak, ya da bu şekilde kesilen hayvana verilen isimdir. Buna “Udhiyye” ; Hac da kesilen kurbana “Hedy” denir. 

2-    Kurbanın Hükmü: Mali ibadetlerden biri olan Kurban, İmam-i Azam Ebu Hanife’ye göre vaciptir. İmam Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ve diğer mezhep imamlarına göre müekked sünnettir. Kurban kesmeyi Peygamber (sav) Efendimiz hayatında hiç terk etmemiştir. Kurban ibadeti, kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Kurban kesmek, bizim mezhebimizde vaciptir. 

3-    Kurban Çeşitleri: Kurban Bayramında kesilen Udhiyye Kurbanı, Adak Kurbanı, Akika kurbanı, Hac yapan hacıların Harem bölgesinde kestiği Hedy Kurbanı, hacda yasakların ihlali halinde kesilmesi gereken ceza ve kefaret Kurbanı. 

4-    Kurban Kesme Yükümlülüğü: Bir kimsenin Kurban kesmekle yükümlü olması için dört şartı taşıması gerekmektedir. Bu özelliklere sahip olan kişi Allah’ın kendisine lütfetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakârlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir. Bunlar: 

a)    Müslüman olmak.

b)    Akıllı ve buluğa ermiş olmak. 

c)    Hür olmak. 

d)    Mukim olmak, yani yolcu, misafir olmamak. 

e)    Belirli bir mali güce sahip olmak

5-    Kurbanda nisap miktarı ne kadardır: Bir kimsenin Kurban kesmesi için, dinen asgari zenginlik ölçüsü olarak belirlenen nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Kurbanda bu ölçü, kişinin temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal yani 80.18 gr altını veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olmaktır. Bu nisaba sahip olan kadın erkek her Müslüman’a Kurban Bayramında Kurban kesmek vacip olur. Kurban nisabında malın artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da şart değildir. Kurban Bayramı günü zengin olan kimseye de kurban kesmek vacip olur. Sabit gelirli memurların aslı ihtiyaç harcamalarını çıktıktan sonra yıllık gelirinden artakalan miktar 80.18 gr. Altın değerine ulaşıyorsa o kimsenin kurban kesmesi gerekir. Kesmezse günahkâr olur. 

6-    Kurbanlık Hayvanlar: Kurban, koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bu hayvanların hem erkekleri hem de dişileri kurban edilir. Bu hayvanlardan devenin beş, sığır ve mandanın iki, koyun ve keçinin bir yaşını doldurmuş olması şarttır. Ancak koyun altı ayı tamamladığı halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa bu da kurban edilir. Keçi ise bir yaşını doldurmuş olmalıdır.
Koyun ve keçiyi ancak kişi kurban olarak kesebilir. Sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban kesilebilir. Ortak sayısı yediyi geçmediği takdirde tek veya çift olması arasında bir fark yoktur. Üç ortak da olur, dört, beş, altı, yedi ortak da olur. Ortakların hepsi de Allah rızası için kurban ibadetine niyet etmesi gerekir. Ortaklardan biri et niyeti ile kurbana ortak olursa hiç birinin kurbanı sahih olmaz.  

7-    Kurbanlık Hayvanlarda Şartlar: Kurban bir ibadet olduğu için, kurban olacak hayvanların kusursuz olması gerekir. Bir hayvanın Kurban olmasına engel olan kusurlar şunlardır: 

a)    İki gözü veya bir gözü kör olan. 

b)    Kemiklerinde ilik kalmayacak derecede zayıf olan. 

c)    Kesileceği yere kadar yürüyemeye gücü yetmeyecek derecede topal olan. 

d)    Kulağının, kuyruğunun veya tenasül uzvunun yarısından çoğu kopmuş olan. 

e)    Dişlerinin yarısından fazlası dökülmüş olan. 

f)    Doğuştan kulakları veya kuyruğu bulunmayan. 

g)    Memesinin ucu kesilmiş olan.  

h)    Koyun ve keçi de bir, sığır cinsinde iki memesi kurumuş olan. 

i)    Ayağı kesilmiş olan. 

j)    Boynuzlarından biri veya ikisi kökünden kırılmış olan. 

k)    Burnu kesilmiş olan. 

l)    Dilinin çoğu kesilmiş olan. 

m)    Ölüm derecesine hasta olan. 

n)    İlaçla sütü kesilmiş olan. 

o)    Pislik yiyip de bir süre hapsedilip, temiz yiyeceklerle beslenmemiş olan. 

8-    Kurban Kesim İşlemi: Kurban kesme günleri, Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günü kesilir. Bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra başlar Bayramım üçüncü günü akşamına kadar Kurban kesilir. Arefe günü ve Bayramın dördüncü günü kurban kesilmez. 

Kurbanı kesebiliyorsa kurban sahibini kesmesi en uygun olanıdır. Kesemiyorsa ehli olan birisine vekalet vermek suretiyle kestirir. Kendisi de kurban kesilirken orada hazır bulunur. Kurbanı Müslüman olan, kesmesini bilen erkek ve kadınlar kesebilir.
Kurban kesilirken hayvana eziyet verilmez, incitilmeden kıbleye karşı sol tarafları üzerine yatırılır. Kolaylık olması için üç ayağı bağlanır. Bıçak hayvana gösterilmez. Kurbanı kesecek olan Kurban duasını okur (En’am su. 162-163. Ayet), orada bulunanlar topluca Tekbir getirirler ve “Bismillahi Allahü Ekber” diyerek ara vermeden büyük ve keskin bir bıçakla boğazını, şah damarları ve yemek borusunu keser. Hayvanın canı çıkmadan ve kanı iyice akmadan soymağa başlanmaz.. Kurban kesildikten sonra kurban sahipleri, Allah rızası için iki rekat namaz kılar, dua ederler. 

9-    Kurbanın Eti: Kurbanlık hayvan iyice parçalanır, tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir, ortaklar arasında kura ile etler ayrılır. Kurban taksim edilmeden kurbandan et alınmaz. Çünkü henüz ortaklara taksimi tamamlanmamıştır. Kurban sahipleri kurban etinden yiyebilir. Bakmakla yükümlü bulunduğu kimselere yedirebileceği gibi, etinin bir kısmını da dağıtır. İslam alimlerinin çoğuna göre Kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp, bir bölümünü kendi ailesi için, ikinci bölümün zengin olsa dahi komşuları ve akrabalarına hediye etmesi, üçüncü parçasını ise kurban kesemeyen fakir kimselere dağıtmasını tavsiye ederler. Kurban sahibinin ailesinin kalabalık olması veya ihtiyaç sahibi olması durumunda Kurban etinin kimseye dağıtmadan evde tüketilmesinde bir sakınca görülmemiştir. Çevremizde fakir aileler varken kurban etini buzdolaplarına, donduruculara doldurup aylarca o etleri yemek, Kurbanın ruhuna aykırı bir davranış olsa gerektir.  

10-    Kurbanın Rüknü: Kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini kesmektir. Hayvanı kesmeden (kanını akıtmadan) canlı olarak veya Kurban bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu, sadaka olur. Kurban olarak satın aldığı kurbanı kesmeden, kurban kesmek şartı ile fakire verebilir. Ancak kurbanı fakire veren kimse o kurbanın etinden yiyemez. 

11-     Başkası Adına Kurban Kesmek: Dinimizde ölü kurbanı veya kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. Ancak, sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. 

Ayrıca, kurban borcu olup, hayatta iken vasiyet eden kişinin bıraktığı miras yeterli ise mirasçıları tarafından vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Tabiinden olan Haneş’den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: “Ben Ali’yi (r.a.) iki koçu (birden) kurban ederken gördüm de kendisine; ‘Bu da nedir? ‘ diye sordum. ‘Rasulullah (s.a.s.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.’ cevabını verdi.” (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 2;)
Bu rivayette Hz. Ali kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamber (sav)’in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.
Buna göre vasiyeti yoksa ölen kimseler için mirasçılarının kurban kesmeleri gerekmez. Ancak bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak üzere, çeşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtaç kişilere bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir. 

Ölenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi, kendisi ve zenginler de yiyebilir. Ancak ölen kişinin vasiyeti varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir. (Fetâvây-ı Hindiyye, 1991, VI, 115). 

12-    Vekâleten Kurban Kesmek: Kurbanı, kişinin kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet caizdir. 
Nitekim Hz. Ali’nin (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Rasulüllah (s.a.s.), “develer kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap ücretini biz kendimiz veririz.” buyurdu.”  (Müslim, Hac, 348; Buhari, Hac, 120; Buyu, 21, Ebu Davud, Menasik, 21) 

             Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Türkiye Diyanet Vakfı 125 ülkede 536 Bölgede Vekaletle Kurban kesmekte ve hayırsever vatandaşlarımızın kurbanlarını o ülkelerdeki fakirlere ulaştırmaktadır. Ayrıca yurtiçinde de vekâletle kurban kesmektedir. Yurtiçi 690TL. Yurtdışı 500 Tl. Vekalet Yoluyla Kurban Kestirmek isteyenler İl veya İlçe Müftülüklerine baş vurabilirler. 

13-    Akika Kurbanı: Yeni doğan çocuk için şükür amacıyla kesilen kurbana, “akika” adı verilir. Akika kurbanı kesmek sünnettir. İbn Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.s.) Hasan ve Hüseyin için birer akika kurbanı kesmiş (Ebu Davud, Edahi, 21; Nesai, Akika, 1) bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: “Her çocuk (doğumunun) yedinci gününde kendisi için kesilecek akika kurbanı karşılığında bir rehine gibidir. Akika kurbanı kesildikten sonra çocuğun başı traş edilir ve ona isim verilir.” (Ebu Davud, Edahi, 21).
Bu açıdan akika kurbanı, çocuğun doğduğu günden buluğ çağına kadar kesilebilirse de doğumun yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçı ağırlığında altın veya değeri miktarınca sadaka verilmesi müstehaptır. 

14-    Adak Kurbanı: Kurban kesmeyi adayan kişinin kurban kesmesi vaciptir. Eğer kişi adağını bir şartın gerçekleşmesine bağlamışsa, bu şart gerçekleşince kurbanı kesmesi gerekir. Adak kurbanının etinden adak sahibi ve onun usul ve furu’ (ana, baba dede nine ile kendi neslinden gelen çocukları ve torunları) yiyemeyeceği gibi zenginler de yiyemez. Eğer kendisi etinden yemek isterse veya bu sayılanlardan birisine yedirmek isterse, o eti tartıp rayiç bedelini yoksullara vermesi gerekir. 

15-    Şükür Kurbanı: Bir kimse arzu ettiği bir amaca ulaşması veya bir nimete nail olması sebebiyle şükür kurbanı kesebilir. Ancak böyle bir nimeti elde eden kişinin, adakta bulunmadığı sürece, kurban kesmesi zorunlu değildir. Hacda temettu ve kıran haccı yapan kişilerin, hac ve umreyi beraber yaptıkları için Harem bölgesinde kestikleri kurban da şükür kurbanıdır. 

16-    Kısırlaştırılmış hayvanlar kurban edilebilir mi? Çeşitli amaçlarla kısırlaştırılmış veya burularak hadım hale getirilmiş hayvanlar kurban olarak kesilebilir. Kurban açısından bu durum herhangi bir eksiklik oluşturmamaktadır. 

17-    Satın alınan kurbanlık kesilmeden ölmesi durumunda ne yapılmalıdır: Satın alınan kurbanlığın kesilmeden önce ölmesi halinde satın alan kişinin durumuna göre farklı hüküm uygulanır. Şayet kişi varlıklı ise, yenisini alıp onu keser. Çünkü kendisine vacip olan kurbanı kesmiş değildir. Fakat yoksulun yenisini almasına gerek yoktur. Çünkü yoksula kurban vacip değildir. 

18-    Yolcunun kurban kesmesi gerekir mi? Yolcular kurban kesmekle mükellef değildir. Ancak kesmesi halinde sevabını kazanır. Seferi iken kurban kesenler, bayram günleri içinde memleketine dönerse, yeniden kurban kesmesi gerekmez. Seferde iken kurban kesmeyenler ise bayram günlerinde memleketlerine dönerse, kurban kesmeleri vacip olur. 

19-    Ailede zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir mi? İbadetlerde sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükâfat da bireyseldir. İslam dininde aile fertleri arasında mal birliği değil, mal ayrılığı esası vardır. Bir aile içinde karı-koca ve çocuklardan her birinin malı ayrı ayrı belirlenmişse kendilerine aittir. Bu itibarla 80.18 gr altını veya bu miktar altın değerinde parası veya nisaba ulaşan fazlalık malı ve eşyası varsa o kimse zengindir. Fıtır sadakası vermeleri gerektiği gibi kurban bayramında kurban kesmekle yükümlüdürler. 

20-    Teşrik tekbirlerinin hükmü nedir? Bu tekbirleri kimler ve ne zaman getirir: Hz. Peygamber (sav) in, kurban bayramının arife günü sabah nazmından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar (ikindi dahil) fazlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır. Bu sayılan 23 vakit her farz namazından sonra teşrik tekbirleri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. 

21-    Taksitle kurban kesilebilir mi? Dinimizde vadeli satış caizdir. Taksit, borcun ödenmesinin belirli birkaç zamana vadeli olarak geciktirilmesidir. Buna göre taksitlendirme yolu ile satın alınan mala, satın alan sahip olduğuna göre, bu yolla alınan bir hayvanın kurban edilmesinde bir sakınca yoktur. 

22-    Kurban keserken abdestli olmak şart mıdır? Kurban kesen kişinin abdestli olması şart olmamakla birlikte, kurban bir ibadet olduğu için kurban kesenin abdestli olması çok daha faziletlidir. 

23-    Kadın kurban kesebilir mi? Hayvan kesiminde yeterlilik ve gerekli şartları taşıyan kişi kadın olsun, erkek olsun kurban kesebilir. Yeter ki kasaplık yapmayı bilsin, hayvana eziyet vermesin.